Ankara’da doğdum, ama çocukluğum ve gençliğim Edirne’de, o sokaklarda, ciğer kokularının arasında geçti. Küçük yaşlardan beri tek bir hayalim vardı: O tava'nın başına geçip, ciğeri bir lezzet şölenine dönüştürmek. 20 sene boyunca Edirne’de yaşadım, ustaların yanında öğrendim, ateşin sırrını çözdüm.
Şimdi, Ankara Tava Ciğercisi’nde bu hayali sizinle paylaşıyoruz. Edirne’den getirdiğimiz o ruhu, her tabağa katıyoruz. Ciğerimizi 1 dakikada pişirip servise sunuyoruz.
Mutfakta ciğeri dilimlerken, bazen kendimi hâlâ Edirne’de, o eski günlerde buluyorum. Elimde bıçak, önümde tava, çocukluğumun hayali gözlerimin önünde canlanıyor.
Buraya gelenlerin “Böyle ciğer yemedim!” dediğini duymamız, bizim için en büyük armağan. Sizi burada görmek, bu lezzeti paylaşmak, bizim için her şeye değer!
Afiyet Olsun.